Veda

Alaca karanlığın içinde parlayan bir yıldız gibiydi karşımdaki parıltı… Ne olduğunu anlayabilmek için gözlerimi ovuşturmak bile yeterli gelmemişti. Anlam veremediğim ancak içimi huzurla kaplayan bir şeyler hissediyordum o ışıltıya baktıkça…

Kendime gelmek için derin derin nefes almaya başladım. Ardından da gülmeye. Gerçek olmadığını bildiğim bir şeyi gerçekmiş gibi hissettiğim için gülüyordum kendime. Gecenin zifiri karanlığında, içimi ürperten bir sessizlik içinde aklımca bir ışığın peşinden koşmama gülüyordum kendi kendime…

Elimi uzattığımda dokunacakmışım gibi yakınımda duruyordu o sihirli parıltı. Kalbime huzur veren, beni gülümseten bir şeyler vardı onda. Yaklaşmak ve ona dokunmak için çabalıyordum kendimce. Ancak bir santim bile yaklaşamadığımı görüyordum koştukça.

Günler, haftalar, aylar geçiyordu… Yaklaştığımı sanıyor, ona dokunacağımı hissediyor ama hala yerimde sayıyordum. Yapamıyordum. O ışılıtının kaynağına ulaşamıyordum. Ona dokunamıyordum. Nerede yanlış yaptığımı bilemeden yavaş yavaş gücümün bittiğini hissediyordum. O ışığın parlaklığını kaybettiğini görüyordum.

Gözlerimi kamaştıran saf bir parıltıya veda ediyordum habersizce belki de farkına varmadan…

Karanlığımı aydınlatan bir ışıltı yavaş yavaş sönüp gidiyordu belki de hayatımdan…

Gerçek miydi simsiyah rüyama renk katan o ışık?

Gerçek miydi baktıkça kalbimi huzurla dolduran o yaşam kaynağı?

Bir adım bile yaklaşamadığım o büyüleyici güzellik?

Gerçek miydi? Yoksa bir rüya mı?

Sevgilerle…

“Onur SUSAN”

Lütfen bir cevap yazın.

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi:
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close