Kirpiler Selam Söylüyor Sana

Gecenin bir saatinden tekrar merhaba… Kirpiler selam söylüyor sana. Bugün eve gelirken yeşil çimenliklerin arasında sevimli bir kirpi ailesi gördüm. O kadar güzel dolanıyorlardı ki otların arasında, kısa bir süre durup onları seyretmek istedim. Fik fik sesler çıkarıyorlardı; tıpkı o gece bankta yan yana otururken gördüğümüz gibi…

Ve işte yeniden anlık olarak dünyadan kopmama sebep, hem de ufacık bir sebep. O andan yok olup, geçmişe giden süratli ve bir o kadar tehlikeli yolculuk. Bedenimin sabit kaldığı ama aklımın çoktan içinde kaybolduğu bir zaman tüneli. Hem de tüm bunlara sebep sadece sevimli bir kirpi.

Beynim kimyasal bir reaksiyona girmiş gibiydi yine. Gece, sessizlik, kirpi, yeşillik, bank, yıldızlar ve sen. O kadar masum sebepler ki hepsi. Aslında tüm bunlar ayrı ayrı aklıma getiriyor seni her seferinde. Hepsinin bir arada olmasına bile gerek yok. Bazen gecenin sessizliği, bazen gökteki bir yıldız parıltısı, bezen de sevimli bir kirpi, ve bazen de kaldırımın kenarındaki yalnızlığımın simgesi… Evet gün be gün üstünde oturup senin hayalini kurduğum yalnızlığımın simgesi.

Sonra zaman biraz daha geriye gidiyor beynimde… Bir kafe, güneşli bir gün, parlayan bir güneş gözlüğü ve söylemeye cesaret edemediğim onlarca kelime. Dün gibi yaşıyorum o anı hiçbir eksiği olmadan içimde.

Bunlar da yetmezmiş gibi daha da geriye gidiyor zaman beynimin ücra köşelerinde… Kapıdan girişin, su makinesi, ve “bir şikayette bulunacağım” deyişin. Sanki yeniden tanışıyormuşuz gibi mutlu oluyorum kısa bir süreliğine.

Ve bundan da öncesi… Yan masada yine gözünde güneş gözlüğü ile oturduğun ama birbirimizi henüz fark etmediğimiz o gün. Eminim beni görmediğine. Fakat adım gibi eminim seni ilk defa o gün gördüğüme.

Saliseler içinde gözlerimin önüne geliyor her şey, seni bana hatırlatan bir şey gördüğümde. Bir anda sesin yankılanıyor kulaklarımda gecenin o derin sessizliğinde. Acı eşiği denen şey geliyor aklıma birden bire. Daha ne kadar dayanabileceğim sensizliğe. Kendime inanamıyorum bu kadarına nasıl oluyor da katlanabiliyorum diye.

Bir anda telefonuma bildirim sesi geliyor. Heyecanla bakıyorum acaba senden mi bir mesaj geldi diye. Elime alınca telefonu yine bir hüsran kaplıyor bedenimi, yavaşça sokuyorum telefonu pantalonumun cebine, acı içinde.

Bugün bir kirpi ailesi gördüm evime dönerken. Tıpkı yürüdüğüm yollar gibi seni hatırlattı bana aniden. Dinlediğim şarkıların seni bana hatırlatması gibi kederle doldurdu içimi birden. Yine seni hatırlattı bana o ilk görüşten ta bugüne hiçbir saniyesini pas geçmeden. Acısıyla, tatlısıyla en özelinden.

Her an her saniye seni nasıl düşündüğümü bir anlayabilseydin eğer…

Tek dileğim, dudaklarının arasından çıkacak iki küçük kelime; benim için dünyalara bedel.

Sevgilerle…

“Onur SUSAN”

Lütfen bir cevap yazın.

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi:
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close