Yıllar sonra çocukluğumun geçtiği mahalleye ve eve dönmek, hafızamın derinliklerinde unutulmaya yüz tutmuş hatıralarımında minik minik canlanmasına sebep oldu desem sanırım yanılmış olmam. Ben de hazır aklıma gelmişken çocukluğumda bu evde ve mahallede yaşadığım bazı anıları burada sizlerle paylaşmaya karar verdim…
Bakalım çocukluk zamanlarımda neler yaşamışım…
“Sobalı odada önünde çiçeklerin bulunduğu cam bölümünün içine girip oturduğum veya oyuncaklarımla oynadığım zamanlar… Çok küçük olduğum için taştan yapılmış o cam ve saksıların bulunduğu alana sığabiliyordum. Ayrıca taşların arasındaki bazı ufak tefek delikli bölmelerden karıncalar çıkar onların neler yaptığını izlerdim. Ayrıca o soğuk taş ve mermerimsi şeyin kokusu bana inanılmaz ilginç gelirdi. Hemen sonrasında da saksılarda duran menekşelerin yapraklarını korklardım.”
- Şu an artık o mermer bölümde çiçekler malesef bulunmuyor. Babaannem camın önüne güzel güzel çiçekler koyardı ama ben o odayı şu an kullanmadığım için o bölümü değerlendirme şansım şimdilik yok.
“Geceleri babaannemde yatmadan önce çişimi o zamanlar cam olan boş süt şişesinin içine yapardım. Pipimi şişenin ağzına dayar ve “Saddam’ın füzesi geliyoooor…” diye bağırırdım. Eğer bu işlemi yapmazsak gece yatağa çiş yapacağımı babaannem çok iyi biliyordu. Tabi bu işlemden sonra üst kata babaannemin sırtında çıkardım.”
- Bu ritüeli hala dün gibi hatırlarım. Divanın üstünde uyuyakaldığımda artık babaannemin’de uykusu geldiğinde beni hafifçe uyandırır tuvaletimi o şişenin içine yaptırır ve sırtında yatak odasına (üst kata) çıkarırdı. Şimdi o yatakta uyumaya devam ediyorum. Ama tuvaletimi şişeye değil klozete yapıyorum 🙂
“Yine babaannemde kalırken tuvaletimi yaparken (bu yaşıma geldim değişen bir şey yok hala en az 30dk tuvalette keyif yaparım) yerdeki taşların üzerinde bulunan şekillerden, hayal gücümü kullanarak uzay silahları, deniz jetleri, otomobiller, evler ve aklıma ne gelirse onları hayal eder ve hepsini bir şeye benzetirdim.”
- Şu an yine aynı evde yaşadığım için tuvalet keyfi yaparken kendime bulduğum yeni oyun ise, çocukken hayalini kurduğum şekilleri bulup; acaba çocukken’de buna mı benzetmiştim şeklinde yeni bir versiyona dönüştü.
“Babaannemin yatak odasında kapının hemen arkasında küçük bir gece lambası vardı. Çok net hatırlamıyorum ama küçücük bir ampulü vardı ve değişik bir çalışma mekanizması vardı. Geceleri uykuya dalarken gözlerimi kısarak o lambaya bakar ve ışık ışınlarını görmeyi çok severdim. “
- O gece lambası artık malesef yok. Onun takılı olduğu çivi olduğu yerde duruyor. Ben ise sadece hatıralarda hatırlıyorum o gece lambasını…
“Bu arada babaannemin evinde tavan aralarında fare eksik olmazdı. Ve sürekli ahşap tavanın belirli deliklerine zehir koyar bir kaç gün tavanda tıkırtı olmaması beni ve babaannemi mutlu ederdi. Ne zaman sorsam bu farelerin bitişik değil onun yanındaki eski evde oturan (ve babaannemin) sürekli gidip geldiği Aslı isimli kadının evinden geldiğini söylerdi babaannem. Ben yine küçükken bu farelerin tavan aralarından gece sessizce çıkıp beni yiyeceğini düşünürdüm.”
- Tavan arasında hala fare var. Lanet olası zehiri koymama rağmen bir tane misafirimi hakkın rahmetine kavuşturamadım gitti. Yarın sabah ilk işim elimde kalan tüm zehirleri tavan arasına koymak ve o fareyi gebertmek.
“Babaannemin evinde yatak odasının camının hemen üstündeki plastik tavanın üstüne top fırlatıp, oradan gelen topa sağ ayağım ile vole vurarak çiçekliğin tavanına şut çektiğim günleri sanırım unutamam. Bazen o kadar kazma vuruşlar yapardım ki top yan bahçeye (Kişan hanımın bahçesine) giderdi.”
- Plastik tavan hala sapasağlam duruyor. Çiçeklik yıllar önce yıkıldı. Malesef artık top fırlatıp vole çekecek yaşta değilim… Hatıralarımda yer almaya devam edecek.
“Babaannem’de Fenerbahçe kasetini teybe takıp dinlediğimi hatırlıyorum. Keşke o kaset hala duruyor olsa. Çok güzel marşlar ve ses kayıtları vardı.”
- Teyp hala sapasağlam duruyor. Ama kasetler artık yok.
“Ve akşamların en güzel Tv programı tabi ki babaannemle Yalan Rüzgarı ile Cesur ve Güzel’i izlemek olurdu. Bebekliğimden bu yaşıma kadar vizyondan kalkmayan bu efsane diziler benim için de ayrı bir öneme sahiptir. Çünkü sarışınlara olan tutkum Yalan Rüzgarındaki Christin (soyismi galiba krikırt gibi bir şeydi) denen o güzel sarışın kızdan kaynaklanıyor.”
- Christine’in yıllar sonra Facebook Fan sayfasını buldum ve onu takip etmeye başladım. Tabi yaş olmuş 40 küsür 🙂 O eski güzelliği kalmamış ama benim hafızamda hep o genç ve güzel Christine olarak kalacak.
“Babaannemin banyosunda büyük ve uzun bir soba vardı. Su ancak bu soba ile ısınıyordu. Benim gözümde o zamanlar o soba inanılmaz görkemli ve heybetli duruyordu. Ayrıca üst kata çıkarken merdiven korkuluklarından sallanıp aşağıya atlamak da çocukluğumun en güzel ve tehlikeli eğlencelerinden biriydi. Ve yine merdivenlerde oynadığım bir oyun şu şekildeydi; en son basamağa oturur ve popomu bir aşağıdaki merdivene kaydırırdım. Bu oyunda hem popomu acıtan ama bir o kadar da eğlenceli olan farklı bir oyundu.”
– O heybetli soba yıllar önce yerini şofbene bıraktı. Tüp ile çalışan şofben babaannemi çok rahatlatmıştı. Şimdi de bana büyük kolaylık sağlıyor. Merdivenlere gelirsek; 30 yaşımda popomu koyup bir önceki basamağa hiç kaydırasım yok. Belki bir ara denerim 🙂
Eh aklıma gelen bazı ufak tefek hatıralar bunlar. Aslında çok daha fazlası var tabi ki… Belki ilerleyen zamanlarda bu evde yaşadıkça ve aklıma geldikçe sizlerle paylaşırım
Sevgilerle…
Canim yazilarini okudum çok beğendim ahşap evlerde merdiven gicirtilarini fare olaylarını bende yasadim sanki o günlere beni götürdü bu yaziyla
BeğenLiked by 1 kişi
Ben yeniden yaşamaya başladım. Pek özlememişim ama yine de bu ev benim için keyif verici. 😊
BeğenBeğen
Evet Truman duyduğuma göre sağ volelerinle kameraları kırmışsın.
Karıncaları izlediğin o ufak tefek bölmeler ve saksılardaki kameralar ise çiçek yapraklarını kokladığın ve karıncaları izlediğin için, günlerce minik burnunu ve meraklı gözlerini çekmiş durmuş. Gece lambasına gelince, fikir iyiymiş fakat sen gözlerini kısıp öylece kameraya bakıyormuşsun. Önce bir türlü kavrayamamışlar; ama sonunda senin anlatılması zor olan o özel insanlardan biri olduğunu anlamışlar.
BeğenLiked by 1 kişi
Kesinlikle mükemmel bir filmdi. İzleyesim geldi yeniden. Ama evimde internetim bile yok 😢 Güzel yorumun için de ayrıca teşekkür ederim.
BeğenBeğen