Sorduğunuz Bir Soru Sizi Ele Verir (mi?)

Bir insana samimiyetinizi nasıl hissettirebilirsiniz? Çoğumuzun vereceği cevap eminim; tabi ki gözlerimizle olacaktır. Hani şu gözler asla yalan söylemez safsatası var ya, sanırım işte o. Peki gerçekten de öyle mi acaba? İnanın cevabı bende bilmiyorum. Ama eminim bir gün öğreneceğim.

Samimi olmak. Samimiyetin hayatımızdaki yeri ve önemi anlık durumlara göre öyle değişken bir yapıya sahip ki. Bazı durumlarda delicesine içten olurken, çoğu zaman karşımızdakine tamamen farklı bir kimlikle yaklaşırız. Amacımıza yönelik kostümümüzü üzerimize geçirir, ona hiç fark edemeyeceği gizli bir karakterle yaklaşırız. Bu açıklamaları neden ve ne için yaptığımı da tam olarak bilmiyorum. Ama eminim beni anlayacak birileri elbet çıkacaktır.

Peki daha önce hiç tanımadığınız, varlığını bildiğiniz ancak yaşamınıza henüz iz bırakmamış birine karşı ne kadar dürüst oldunuz? Erkek veya kadın fark etmez. Düşünün; hayatınızda yüz yüze sadece bir kez sohbet etme fırsatı bulduğunuz, kapalı kapılar arkasında nasıl bir kişiliğinin bulunduğunu dahi bilmediğiniz birine kendinizi nasıl teslim edebilirsiniz? Ya da şu şekilde soralım; eder miydiniz?

Son dönemlerimde nasıl bir dünyada yaşadığımı yeniden kavramaya çalışıyorken, bedenimin yeteri kadar yorulması da yetmiyormuş gibi bir de duygularım kendi arasında kavga etmeye durmaksızın devam ediyor. Evet, daha güçlü olmaya çabalıyorken bir de farkında olmadan karşımdakine savunmasız bir şekilde kendimi teslim ediyor olmam sanırım bu duygu patlamalarının verdiği çöküntünün en güzel örneği olsa gerek. Yanılgı da diyebiliriz buna. Ya da bir şeylerden kurtulma mücadelesi.

Ve tüm bu karmaşanın arasında karşımda yeniden bir kadın… Bayan değil, kadın…

Sanki kaçış yolummuş gibi karşıma çıkan, varlığını bildiğim fakat asla ulaşamayacağım bir kadın! Sorgusuzca duygularımı teslim edebileceğim, günlerdir kalbime hapsettiğim hayallerimi gün yüzüne yeniden çıkaran bir kadın. Samimi, içten ve sıcak… Fakat, farkında olmadan düşüncelerime yön veren bir kadın. Kendimi içtenlikle teslim etmeye çabaladığım ancak bunu yaparken de duygularıma hakim olamadığım ve bunların hepsinin bilincinde olan bir kadın.

Samimiyet sadece gözlerle ve bakışlarla mı karşındakine hissettirilir? Hayır… Sadece duygularla hissedebilir insan bunu. Duyguları da isterseniz gözlerinizle ifade edin, isterseniz sözlerinizle. Karşınızdaki bunları anlayabilecek potansiyele sahipse ne yaparsanız yapın o bir şekilde bunun farkına varacaktır. Bu duygular iyi veya kötü hiç fark etmez, bir şekilde karşınızdaki o büyülü karakter tarafından hiç beklemediğiniz bir anda çözülecektir. Siz bunu isteseniz de istemeseniz de…

Kendinizi tamamen huzurlu hissettiğiniz bir kadının kollarında savunmasızca yatarken, içinizde kopan fırtınaların o kadın tarafından nasıl fark edileceğini asla bilemezsiniz. O sizin en masum halinizi yakalamış, ancak bunu size fark ettirmemiştir bile. Olanların farkına varamadan sizi yönlendirmeye başlamış, merak ettiği her sorunun cevabını almış, tüm kilitli kapıların anahtarlarını toplamıştır. Ve tüm bunlar olurken de siz hala duygularınıza saklambaç oynatmaya devam eder durursunuz. Ama kendinizi kandırmanın hiç bir faydası kalmamıştır bu saatten sonra. Kilitli kapılar açılmış, saklı duygular bir bir ortaya çıkartılmıştır artık.

Sert bir mizaç, samimi bir dil ve kusursuz bir karakter… Sizi kırmayan, destek olan ve sizi gerçekten anlayan bir karakter. Samimiyetinize inanan, samimiyetine inandığınız… Gerçek bir kadın karakter.

Güçlü, ulaşılmaz ve bir o kadar da etkileyici. Sadece hayallerde yaşayan.

Sevgilerle…