Haydi Biraz Ciddileşelim

Yıl sonuna yaklaşmışken, aslında keyiflenmemiz gerekirken seneyi ciddi ve suratsız bir şekilde mi bitireceğimizi sanmıştınız? O zaman başlığa sakın aldanmayın.

Bu sene 2022 yılının özetini hazırlar mıyım bilemiyorum. Her sene bir özet makalem kesin olurdu. Özellikle 2018 ve 2019 yılı hikayem benim için unutulmazlar arasındadır. Unutulmayan sonraki yıllar gibi. Ancak o yıllar bir dönüşümün başlangıcıydı…

Yine konu ciddi yerlere gitmeye başladı. O zaman fazla meraklanmadan bu makalemin konusuna ufak bir giriş yapmak istiyorum. Neredeyse dolu dolu 37 yaşımdayım değil mi? Tanımayanlar için evet öyleyim. Peki bunca yıl canım sıkılınca, stres atmak istediğimde, keyiflenmek istediğimde rutinlerim arasında ne olabilir? Şarap, film, plak, spor, yürüyüş, en sevdiğim bankı ziyaret, dijital günlüğüme yazdıklarımı okumak, şiir yazmak, yazı yazmak vs vs… ??? Evet bir de oyun oynamak var bu saydıklarımın dışında. Kesinlikle ilk oynadığım video oyununun üzerinden o kadar uzun zaman geçmişken hala belirli zamanlarda stres atmak ya da daha fazla stres olmak için video oyun oynuyorum. O zaman konumuz ne? Yine mi oyunlar? Daha önce söyleyip durduğun şeyler mi? Hayır bu kez sizlerle paylaşmak istediğim; en sevdiğim oyun karakterleri. Ama bu favori oyun karakterlerimin hiç birinin şakası yok. Hepsi ciddi mi ciddi karakterler. Ve eminim bazılarını çok yakından tanıyorsunuz…

Bir önceki Biraz da Müzik yazımda favori film müziklerimi paylaşmışken, 2022 yılını da favori oyun karakterlerimle kapatmak istedim. Oyun severler nasıl heyecanlı olduğumu anlayacaklar bu satırlarımı yazarken. Oyunlarla pek arası olmayanlar da bu adam ne anlatıyor diye söylenip duracaklardır eminim…

Sıralama yok. Hepsi birbirinden ciddi ve önemli… O zaman başlayalım.


Prince of Persia

Pers prensinin tarihi hakkında çok bir bilgim yok. Hatırımda kalan en önemli şey, ilk bilgisayara sahip olduğumda MS DOS üzerinden disketten kurulum yaparak oynadığım ilk oyun olması. Kahramanımızın hikayesi Pers krallığının vezirinin; prensesi evlenmek için hapse kapatmasıyla başlıyordu aklımda kaldığı kadarıyla. (İlk bilgisayarıma sahip olduğumda ilk okul 4’e gidiyordum… Yine de iyi aklımda kalmış.) Ve bizim bu prensesi kurtarmak için karşımıza çıkan herkesi ve her şeyi kılıcımızla ortadan ikiye ayırmamız gerekiyordu. Ancak ortada büyük bir sorun vardı. Zindanlar bubi tuzakları, iskelet adamlar, zehirli iksirler, muhafızlar ve daha bir çok engellerle doluydu. Peki bizim şakamız olur muydu? Tabi ki her engeli aşıp prensesimize kavuşacaktık…


TANYA (Red Alert 2)

Şimdi 16 Eylül 2000 tarihinde, yani doğum günümden bir gün sonra; (85’liyim) 15 yaşıma bastığımda piyasaya çıkmış bir oyun var. Ve bu oyun strateji oyunlarının bir efsanesi olarak bilinir. Ve bir de bu oyunun içinde (allies) müttefikler dediğimiz ülkelerin kusursuz bir savaşçısı var. Ve bu savaşçı (Tom Raider Lara Crofttan sonra) benim için enlerden biridir. Kadın enlerden diyelim daha doğrusu. Elinde 2 adet pistolu bulunan Tanya’yı hiçbir asker durduramıyor. İnanın bana. Gerçekten bu kadını durdurmak imkansız. Ciddiyim. Şakası yok bu işin. Benden söylemesi. Tanya bu. Fotoğrafa baksanıza… Sıkıysa durdurun.


Max Payne

Oyunun nasıl bir efsane olduğuyla ilgili yorum yapmayacağım. Ama eşini ve yeni doğan bebeğini kaybeden bir polis memurunun tüm dünyanı yerle bir etmeye hazır olduğunu ve ne yapıp edip o katilleri bulacağını söylememe de gerek yok sanırım. Max Payne karakterini yönetirken size garanti veririm ki; tüm o katilleri acımasızca öldürmekten keyif alacaksınız. Ve asla bu durumdan da pişman olmayacaksınız. Çünkü eşiniz ve çocuğunuz acımasızca siz evinizde yokken öldürüldü… Ve milyonlarca mermiyi, binlerce düşmanın üzerine yağdırıyor olmak size büyük keyif verecek. Max Payne’nin asla acıması yok. O bir ölüm makinesi.


Lady Dimitrescu (Resident Evil)

Belki de listedeki en sıkıntılı karakterlerden biri diyebilirim. Ben ilk Resident Evil oyunumu ortaokul yıllarımda oynadım. Zaten o da Playstation 1’e çıkan ilk oyundu. Ancak zamanla serinin takibini bıraktım. Ta ki geçtiğimiz senelerde 2021 yılında Residen Evil Village çıkana kadar. Oynamadım ama tüm gameplay’leri seyrettim. Her bölümü ezbere biliyorum diyebilirim. Alcina Dimitrescu 1914 yılında doğmuş bir leydimiz. Kendisi 2.90m boyunda çekici bir vampir. Ve onu maalesef kontrol edemiyorsunuz. Ondan köşe bucak kaçıyorsunuz. İlk 3 karakterimizi biz kontrol edebiliyorken leydimizde bunu yapamıyoruz. Ancak sonuçta ciddi karakterlerimizi listeye koymamız gerekiyordu ve Dimitrescu’dan daha ciddi ve tehlikelisini bulmanız inanın çok zor.

Artyom (METRO serisi)

Şunu ilk başta belirteyim. METRO serisi oyunları kitapla birebir gitmiyor. Ancak ana karakterlerimiz ve ana hikaye hemen hemen aynı. Bu sebeple o büyük nükleer felaket sonrası Rusya metrosunda geçen hayatlarda Artyom belki de Hunter’dan sonra (oyun için söylüyorum kitaplar için değil) en güçlü karakter diyebilirim. (Belki de acımasızlık bakımından Hunter’ı koymam gerekirdi. Çünkü çok daha karizmatik bir karakter. Fakat kitabı değil oyunları baz alıyorum.) Her neyse, Artyom karakteri yer altı metrosunda ve şehrin radyasyon dolu sokaklarında; çeşitli mutantlarla ve insanlarla başa çıkabilen, çok konuşmayı sevmeyen, ciddi mi ciddi, acımasız bir karakterimiz. METRO seresi kitapları da oyunları da ayrı severiz.

DoomGuy (DOOM)

ID Software’e ne kadar teşekkür etsek azdır. Belki de John Romero’ya teşekkür etmemiz gerekir öncelikle. Karaktere hayat veren tasarımcı o. Gerçi ID Software Doom türü oyun diye bir tür yarattı bu oyun ile beraber. (İlk ortaya çıkan oyun Wolfenstein 3D’idi. Ancak patlama Doom ile oldu. Seni de seviyoruz Blazkowicz… Senin yerin çok ayrı.) Neyse. Doomguy bizim baş tacımızdır. O iğrenç yaratıkları pompalı tüfeğimizle atomlarına ayırırcasına parçalamak ayrı bir keyif yıllardır bizim için. Stres atmak mı istiyorsunuz? Açın bir DOOM oyunu ve hiçbir şey düşünmeden önünüze geleni paramparça edin…

Ding Chavez (Rainbow Six)

Şu istatistiklere bakar mısınız? Liderlik 100, Ateşli Silahlar 100, Gizlilik 100… Bir özel tim kurup operasyona gideceğiniz zaman ilk olarak Alpha takımına hangi karakterinizi koyarsınız? Tabi ki Domingo Chavez’ı koyarsınız. 1968 doğumlu bu ölüm makinesi benim operasyonlarda seçtiğim ilk karakterdir. Karşınıza çıkan tüm teröristleri tek atışta indirmesini ve ekibini yönetmesini çok iyi bilen, ciddi, sadece gerektiğinde konuşan ve komutlar veren acımasız bir karakterdir kendisi. Hostage Rescue operasyonu mu var? Takım lideriniz belli. Koridorda karşınıza bir terörist çıktı ve kafasına mermiyi çaktınız… Ve tüm ekibe telsizden gelen duyuru; Tango down! Domingo için operasyon demek, oksijen demektir…


Evet, bu listeyi uzatmaya kalksak aklımıza inanılmaz karakterler gelecektir eminim. Ben sadece kişisel olarak çok sevdiğim bazı karakterleri hatırlamak ve size hatırlatmak istedim. Yoksa; aklıma gelenler arasında, Lara Croft, Ajan 47 (Hitman), Gordon Freeman, Duke Nukem, Kratos, Joel ya da Alan Wake gibi muhteşem hikayeleri olan karakterler de var. Listeyi uzatmak istesek, bitmek bilmez. Bu sebeple kısa tutmak istedim.

Başta belirttiğim gibi bu sene bir özet yapmayacağım. Aklımda kalan geçmiş senelerin özetleri ayrıcalığını korusun istedim. O güzel yılların hatırına bu sene özet yerine bu şekilde bir kapanışı uygun gördüm. Gayet ciddi, gayet güzel bir başlık oldu diye düşünüyorum. Sizlerin de sevdiği oyun karakterleri varsa lütfen paylaşın…

Güzel bir 2023 sizin olsun.


Haydi Biraz Ciddileşelim” için bir yorum

  1. Ryu ve Ken 😀

    Liked by 1 kişi

Lütfen bir cevap yazın.

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi:
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close