Pencereden gök yüzüne bakmak ne kadar keyifli. Milyonlarca yıldız, belki de milyarlarca… Hepsi birbirinin aynı gibi. Ve hepsi göz kırpıyor bana. Ama biliyorum ki bir tanesi gerçek. Hangisinin olduğunu öğrenmek için pencereyi açıyorum ve yavaş yavaş onlara doğru yol alıyorum. Gittikçe parlaklaşıyorlar. Ya da o parıltılar gözlerimi kamaştırıyor. Ne olduğunu anlayamıyorum. Çünkü ne yaptığımın farkında bile değilim. Aşağıya doğru baktığımda yer yüzü o kadar güzel gözüküyor ki. Karanlığın içinde rengarenk toplu iğne başı gibi parıltılar. Huzurlu bir gülümseme geliyor yüzüme. Yukarı çıktıkça hafif bir esinti vuruyor yüzüme. Ve bana göz kırpan o yıldıza kavuşacağımı bilerek gözlerim kapalı yol almaya devam ediyorum. İçimde huzurun vermiş olduğu o rahatlık ile boşlukta yol alıyorum. Aşağıda pencereden bakarken bana göz kırpan o yıldıza ulaşacağımı bilerek mutlu oluyorum. Çünkü o ışık kalbimin en derin yerinde zaten benimle. Beni hiç terk etmedi. Her zaman benimle beraberdi ve bana huzur verdi. Kimi zaman rüyalarımda, kimi zaman canlı canlı karşımda, kimi zaman yaşadığım o anlarda… Kalbimdeki gerçek sevgiydi ve parlaklığını hiç yitirmedi. Çünkü bu sevgi saf ve temizdi. Yıldızıma kavuşana kadar da saf ve temiz kalacaktı.
Sevgilerle…
“Onur SUSAN”
Hepimiz bir gün yıldızımıza ulaşacağız.
BeğenBeğen
Umuyorum ki gerçek olur ona kavuşmamız…
BeğenBeğen