Bu oyunu nasıl oynamam gerektiğini bir türlü çözemiyorum. Çünkü ne bir kılavuz var önümde, ne de daha önce yaşadığım bir deneyim. Yaptığım hamlelerin boşa gitmesi kadar can sıkıcı başka ne olabilir ki; ne yapacağını bilmediğin bir oyunda?
Demek isterdim sana SEVDİĞİM… Ama senin ne istediğini ben çok iyi biliyorum. Bu oyunda hangi hamleyi yapmamı istediğini çok ama çok iyi tahmin ediyorum. Özür dileyerek söylemek isterim ki; bu istediğini yapamayacağım. Ben bu oyunda; hamlelerim boşa gitse bile hangi sonuç için çabalayacağımı senden daha iyi biliyorum. Tekrar tekrar yenilsem bile, oyunu kurallarına göre oynamam gerektiğini önümde bir kılavuz olmasa bile çok net hissedebiliyorum. Ve bu hislerimin peşini asla bırakmayacağım.
Çoğu zaman yalnız başıma oynuyorum bu oyunu,
Oynamak bile istemiyorsun biliyorum.
Duygularımı buruşturup “at çöpe” diyorsun,
Kelimelere döküp varmışsın gibi sana uzatıyorum,
Olmadığını anlıyorum, geri çekip devam ediyorum.
Sonra gözlerimi kapıyorum,
Bir dilek tutuyorum…
Gözlerim kapalı sana sesleniyorum; “sıra sende diye”…
Başımı kaldırıyorum, sana bakıyorum;
Olmadığını anlıyorum, yine de devam ediyorum.
İstemiyorum diyorsun, sesini duyuyorum;
“Onur” zaten yok diye haykırıyorsun…
Hemen bir şarkı açıyorum,
“Biraz ara verelim bu oyuna istersen” diyorum;
Sen “bitti” diyorsun,
Ben “BİR ÖMÜR” diyorum…
Başımı kaldırıyorum, güzel gözlerini arıyorum,
Göremiyorum, olmadığını anlıyorum.
Göz yaşlarımı siliyorum, boş bir beyaz kağıda uzanıyorum,
İki kelime yazıyorum; okuman için sana veriyorum.
Ve o iki kelimeyi okumanı bekliyorum;
“SENİ SEVİYORUM”
Sevgilerle…
“Onur SUSAN”