Gecenin bir yarısı müzik eşliğinde yazılacak bir makalede felsefenin asla yeri olmaz. Hele bir de Seni oradan oraya sürükleyen şarkı sözleri fikirlerine ve düşüncelerine eşlik ediyorsa… Peki hayat Gerçekten anlaşılması zor bir şey mi? Yoksa tam tersine her şeyin apaçık ortada olduğu kadar net mi?
Bazen hayat o kadar anlaşılması zor bir hal alıyor ki; sanıyoruz ki işin içinden çıkılamayacak kadar karışık bir döngüde sürüklenip gidiyoruz. Bu durum ya hiç düzelmeyecek ya da bizi büyük bir girdapın içine sürükleyip çekilmez ve katlanılması zor bir hal alacak. Aslında hayaT böyle, binbir renge sahip bir süreç değil. Geç de olsa eminim siz de bunun bir gün farkına varacaksınız.
Hayatın bize sunduğu seçenekler siyah ve beyaz kadar net! Yaşadığımız olaylar ve sonuçları apaçık ortada! Her şey bu kadar netken neden biz kafamızda yüzlerce soru ile boğuşup duruyoruz. Neden sonucunu bildiğimiz şeylerin daha farklı olacağını sanıp, kendimizi kandırmaya çalışıyoruz? Yaşamın, bize her evresinde bir şeyler kattığını düşünüyoruz ancak tekrar tekrar aynı yanılgılara kapılıp, aynı hataları tekrar edip duruyoruz. Ve bu kez de büyük bir ders aldığımızı sanıp kendimizi kandırıyoruz…
Hayatın bize sunduğu olayların sonuçlarının da; tıpkı siyah ve beyaz kadar birbirine zıt olduğunun o kadar çok kanıtı var ki aslında. Yüzlerce örneK verilebilir bu olaylara. Sen istersin. Kalbinle… Fakat olmaz! Sen istersin. Bedeninle… Olmaz! Sen istersin. Mantığınla… Yine olmaz! İstemenle sonuç arasında saatler, günler, haftalar geçer. Belki onlarca şey, belki yüzlerce şey yaşarsın… Umutlanır, sevinirsin. Üzülür, karamsarlığa kapılırsın. Anı yaşar, rüyalara dalarsın… Ama sonuç net olur! İşte siyah ve beyaz kadar ortada olan bir gerçek.
Bazı gerçeklerin apaçık gözümüzün önünde duruyor olmasına rağmen, kendimizi bile bile kandırmaya çalışmamızın sebebi ne olabilir? Mantığımızın kalbimize yenik düşmesi mi? Olayların gidişatı mı? Hayatın bir oyunu mu? İnancımızın kaybolması mı? Bedenimizin yorgun düşmesi mi? Yoksa hepsinden birer parça mı?
Her şey bir yana, ne olursa olsun ortada büyük bir gerçek var ki; kalbinizdekini en iyi siz bilirsiniz. Ne karşınızdaki bunu anlar, ne de hayat… Hayatın her dönemecİnde içinizdeki ve kalbinizdeki o heyecanı ve tutkuyu sadece en iyi siz hisseder ve yaşarsınız. İsteğinizle çıkan sonuç arasında uçurumlar bile olsa, o başlangıçtaki tutkuyu bir tek siz GÖrür onun sancısını bir tek siz yaşarsınız.
İşte bu yüzden kalbinizdeki duygu “beyaz” ancak çıkan sonuç “siyah” olur…
Bunu sadece kalbiniz ve siz bilirsiniz. Karşınızdaki asla anlayamaz!
SevgilerlE…