Battlestar Galactica

Bilimkurgu yapımlarına nedense hiçbir zaman hayran olamadım. Şöyle bir kısa bilgilendirme yapayım…

Sanırım çocukluğumdan beri Star Wars’u bilirim. Ama baştan sona izlediğim film sayısı sanırım 3’ü geçmemiştir. Hatta bitirdiğim bir filmi açıp bir daha izlememişimdir. Ama büyük bir gerçek var ki; Darth Vader’a bayılırım. Sanırım kötülüğün hepimize ilgi çekici geldiği yadsınmaz bir gerçek… Yoksa Anakin’in tercihi mi hoşumuza giden. Bilemiyorum.

Devam edeyim. Evet Star Wars pek sevemedim. Hala da açıp ne dizisini ne filmini izlerim. Ancak başlamayı da bir o kadar çok istiyorum. Ardından bilgisayar ile tanıştığım dönemlerde Dune 2000 strateji oyunu ile yine bir bilim kurgu serisine farkında olmadan giriş yapmış oldum. Ancak sonrasında ne oyunu devam ettirdim, ne de kitabını okudum… (Yıllar sonra kitabı sular seller gibi nefes almadan okudum… Frank Herbert büyük yazarmış.)

Ben Robot filmi, oyun dünyasında StarCraft… O dizi bu film şu kitap derken… Yok; bilim kurgu bir tutku değil benim için. Maalesef sürdürülebilir olmuyor hayatımda. Yüzüklerin Efendisi üçlemesini en az 10 defa izlemişimdir. Gelin burdan bakın bir de konuya…

Ancak son dönemlerde Battlestar Galactica dizisinin tutkunu oldum. Yanlış bilmiyorsam 2004 yılında yayına giden bu diziyi daha önce duymuştum ama açıp izlemek hiç aklıma gelmemişti. Fakat sonrasında bir bakayım dedim ve çok keyifli gelmeye başladı. Bu arada hiç şaşırmadım ki hayranı olduğum karakter Cylon ve kesinlikle 6 numara… (Evet yukarıda yer alan Tricia Helfer’den bahsediyorum.) Ancak geyiği bırakalım ve gerçeklere dönelim; bu dizi bana çok güzel geliyor. Bu arada Cylon’ları da zamanında insanlar ortaya çıkarmış. Yüksek yapay zekalı robotlar işte. Bildiğimiz yok Terminatör yok şu yok bu… Konu hiç sofistike değil. Dümdüz bir konu. Ama dizi çok keyifli. Karakterler oturmuş. Bir dizi eleştirmeni değilim, o gözle de bakamam ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; Rings of Power saçmalığını göz önüne alırsak bu dizi yıllar yıllar önce yapılmasına rağmen günümüz dizilerine beş basar. (Eee az önce Terminatör dedik… Hani bilimkurgu sevmiyordun Onur?)

Bu arada Terminatör 1 ve 2’yi sanırım en az 20 defa izlemişimdir. Neden es geçtim az önce bilemiyorum. Bir dakika; Matrix’e ne oldu? Üçlemeyi belki 15 defa izlemişimdir. METRO serisi bilimkurgu sayılır mı? (Kendi kendime paradoks yarattım şu yazıyı hazırlarken… Bilimkurgu seviyor muyum, sevmiyor muyum? Getirin bir papatya fal bakalım, yapraklarını koparmaya başlayalım beraber…)

Evet Squid Game 2’yi de keyifle izledim. Evet günümüzde güzel diziler var. Hatta çok güzel bilimkurgu diziler de var. Ama ben bu aralar Battlestar Galactica ile meşgulüm. HQ’da dönen stratejik kararlarla, Cylon’ların zeki hamleleriyle ve entrikalarla güzel zaman geçiriyorum.

Bu arada şu yapay zekanın insanlığı yok etmesine şahit olabilecek miyim; bunu da çok merak ediyorum. Yıllardır dizilere, filmlere kitaplara konu olmuş bu senaryo sanırım bir zaman gelecek ve gerçek olacak…

Ama isterim ki salak(!) bir yapay zeka yerine; Darth Vader gibi karizmatik bir deli ortalığı kasıp kavursun… Şöyle güzel bir siyah maske takıp tıslasın dursun. Hepimiz de gözlerimizden ışıklar saçarak, ağzımızdan salyalar akarak onu seyredelim. Ya da korkudan içimize doğru…

Aaa bu arada Her filmindeki Scarlett vari bir yapay zekaya da sanırım hayır demem. Tabii saçma sapan bir şekilde ona bağlanmadıkça. Günümüz teknoloji devlerinin yarı zekalı yapay zeka uygulamalarına bakarsak, önümüzde daha çok yol var bu da ayrı bir sohbet konusu olur bizlere. (Fotoğraflardan obje silmeyi nasıl da ballandıra ballandıra bize pazarlamaya çalışıyorlar…)

Her neyse… Battlestar Galactica keyifle izlenecek bir dizi. Güzel zaman geçireceğinize inanıyorum. Subjektif bir görüştür; bunu da aklınızdan çıkarmayın.

Sevgilerle.

Lütfen bir cevap yazın.

search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close