Durup dururken nereden esti bilinmez, aklıma bir soru takıldı? Evet doğru bildiniz, başlığı attığım şu soru? Sesim güzel mi? 30 senedir hiç aklıma dahi gelmemiş bir soruyu karanlığın içinde kendi kendime sorup durmaya başladım. Ve duyduğum her ses ile karşılaştırma yapmaya…
Önce yağmurun sesi ile karşılaştırdım… Yağmur damlacıklarının yapraklara çarptığı anda çıkan o ses ile. Ve hemen doğru cevabı buldum. Karşılaştırmaya bile gerek yok. Sesim iğrenç!
Sonra bir ara dışarıdan bir miyavlama sesi gelmeye başladı. Kedilerin ses tonlarının o an ki ihtiyacına göre ne kadar geniş bir frekansta olduğunu az çok bilirsiniz. Ve hemen kedi miyavlaması ile kendi sesimin karşılaştırmasını yaptım. Sonuç yine hüsran!
Biraz durdum ve düşünmeye başladım. İşte tam o sırada elektrikli sobamın yüksek ısısından kaynaklanan enteresan bir ses duydum. Küçük hoş bir çatırdama sesi. Tabi ki normal bir sobanın içinden gelen ses kadar güzel değildi ancak hemen o sesi duyar duymaz odanın içinde “doooooooo” diye tonlama yaptım. Ve evet. Cevap yine belli. Sesim berbat!
Tam yağmur dinmişti ki, birden ufak bir rüzgar uğultusu ilişti kulağıma… Şöyle korka korka inceden bir dinleyeyim dedim. Kısa ama güzel bir ıslık çaldı karanlıkta. Tabi ki senfoni biter bitmez karşılaştırma yaptım kendi sesimle… İster inanın ister inanmayın cevap yine aynı! Sesim tam bir kabus.
Artık sinirlenmeye başlamıştım. Oturduğum evin bahçesinden bir ses gelmeyince bu satırları yazarken, klavyemin çıkardığı ses ilişmeye başladı kulağıma… Artık dedim ki, bu sesten de güzeldir herhalde sesim? “Xvnglyukotpt” Evet tuşlara gelişi güzel kısa kısa bastım. Hepsinde aynı tonlama ve aynı tını. Hiçbir fark yok! Sonra düşündüm ve cevabı buldum. Sesim berbat!
Tam bu sırada bir uçak sesi duydum… Perdeyi araladım ve camdan yukarıya baktım, bir umut geçen uçağı görebilirim diye… O kadar yüksekten kulağıma gelen sesini dinledim. O bile belirli bir notada sesler çıkarıyordu yukarıdan aşağıya… Düşündüm, düşündüm ve karar verdim… Evet benim sesim gerçekten berbat!
Belki inanmayacaksınız, tam o sırada yan komşum geldi motoruyla ara sokağa… Güçlü bir motor. Düşük devirde bile ben buradayım diyen cinsten. O sesi dinlerken bile rüyalara dalarsınız o derece. İnsanı güçlü hissettiren bir ses! O motorun sesi bile benimkinden güzel!
Daha fazla dayanamadım ve kulağıma pamuk tıkayıp makaleme devam etmeye çalıştım… Bu kez de iç sesim konuşmaya başladı benimle. 30 senedir dert etmediğin bir şeyi neden durduk yere kafana takmaya başladın der gibiydi. İğrenç ses tonundan daha önemli ve değerli şeyler yok mu sanki sende dedi? İnsanlara değer verme, onlara anlam katma, onlara dürüst olma…
Birden fark ettim. İç sesim meğer ne kadar da güzelmiş. Bana ne kadar da keyif verici telkinlerde bulunuyormuş. Anlamsız şeyleri kafaya takmamam gerektiğini ne kadar da güzel özetliyormuş. Sonra kendi kendime söylendim. Varsın olsun sesim çirkin olsun. Umrumda mı? İç sesim yeteri kadar güzelken, dış sesimin çirkin olması ne kadar önemli olabilir ki?
İç sesim, son satırlarımı yazarken küçük bir tavsiyede bulunmamı istedi benden. Ben de onu kırmamak için o minik tavsiyesini klavyemin güzel sesi eşliğinde buraya yazmak istiyorum. Etrafınızdan yükselen tüm sesleri unutun ve kısa bir süre de olsa iç sesinizin size söylediğini dinleyin… Emin olun o her zaman haklı çıkacaktır.
Teşekkür ederim iç sesim… Bu iğrenç sesli insana gerçeğin ne olduğunu yeniden hatırlattığın için.
Sevgilerle…
İç seslerimiz birbirleriyle de konuşabilir mi? İç sesimiz sadece bizimle mi konuşuyor ya da sadece onu biz mi duyabiliyoruz?
BeğenLiked by 1 kişi
Bana kalırsa sadece bizimle konuşuyor. Ve sesini başka kimseye duyurmuyor…
BeğenBeğen
Ben: ‘Üstü açılan araba istiyorum’
İç sesim:’ O da bir şey mi? Ben üstü açılan ev istiyorum.’
BeğenLiked by 1 kişi
😂😂😂 Alemsin sen ya.
BeğenBeğen
Teşekkür ederim😊
BeğenBeğen
Bana bak, sesin iğrenç falan değil. Sen gayet düzgün ve naif birisin.
BeğenBeğen