Bir Marka Seni Nasıl Mutlu Eder?

Çok basit bir şekilde açıklamaya çalışacağım; elimden geldiğince… Kendimden örnekler vererek başlamak istiyorum. Benim APPLE’a olan tutkum ve bağlılığım tüm çevrem tarafından bilinmekte. Bazen ben bile kendi kendime bu bağımlılığın, nereden ve nasıl bir şekilde ortaya çıktığını sorup duruyorum.

Aslında biraz kafa yormaya başladığımızda hayatımızdaki bazı alışkanlıkların kolay kolay değişmediğini, istesek de bu alışkanlıkların yerine başka şeyler getiremediğimizi anlayabiliyoruz. Bu yediğimiz yemeklerden tutun, giyinme şeklimize, kullandığımız teknolojik aletlere ve gittiğimiz mekanlara kadar geçerli. Bu konuda biraz araştırma yaparsanız, yüzlerce bilimsel araştırma parmaklarınızın ucunda mevcut zaten.

Konu başlığımıza dönecek olursak benim asıl değinmek istediğim herhangi bir markanın sizi nasıl mutlu edebileceği… Bu aslında kullandıkça anlaşılabilecek bir şey olduğu için, henüz tadına bakmadığınız bir ürünün sizi mutlu edebilmesi pek de mümkün gözükmüyor mantık olarak. Belki de edebilir?

Saygı duyduğum Steven Paul JOBS’un bir sözünü söylemek istiyorum. ” Mezardaki en zengin adam olmak değil, yatağa yattığımda harika işler yaptık diyebilmektir benim için önemli olan. ” APPLE’ın kullanıcı memnuniyet oranlarına baktığımızda %99’dan aşağıya düşmediğini yıllardır görüyoruz. Sanırım Steve JOBS’un mezarında yüzü gülüyordur bu istatistiklere bakarsak. Steve Jobs, APPLE ile insanlar üzerinde bir Marka algısı yaratmayı başardı yıllar önce. Ama bu bildiğimiz bir algıdan çok daha farklı bir şekilde vücut buldu bana kalırsa. Az önce belirttiğim gibi ben de dahil neden insanlar APPLE ürünlerini kullanmaktan bu kadar memnun ve mutlu? Çok para verdiği için mi? Ya da APPLE kullandığında farklı bir statü’de bulunduğu için mi? Bence HAYIR? Apple cihazlarından daha pahalı ürünler cirit atıyor pazarda. Statü olsaydı sanırım ünlülerin hiç biri iPhone kullanmazdı…

Tekrar kendimden bir örnek daha vermek istiyorum. Ayakkabı konusunda da çok düzümdür. Yani sevdiğim markanın dışında başka markalar kullanmayı pek uygun görmüyorum. Adidas sevdiğim ve sürekli kullandığım bir markadır. Yıllardır bu markayı giymekteyim. Nedendir bilmiyorum ama çok seviyorum. Belki de o klasik üç çizgi beni yıllardır mest ediyor. Bundan adım gibi eminim ki sizlerin de bu şekilde kullandıkça sizi mutlu eden markaları vardır.

Son bir bakış açısı daha var aklımda. Acaba küçük şeylerden mutlu olmak mı istiyoruz da kendimizi böyle markalarla avutmaya çalışıyoruz? Apple kullanmışız ya da Adidas giymişiz ne fark eder? Muadilleri yok mu sanki? Nokia kullansak sevdiklerimizi arayamayacak mıyız? Adidas yerine Kinetix giysek yolda yürüyemeyecek miyiz? Bu alışkanlıklar tamamen statü kavramı ile ilgili bir hırs mı yoksa gerçekten bizi mutlu eden alışkanlıklar mı?

Evet bunların cevabını net bir şekilde veremiyorum. Aslında merak ettiğim için burada bir şekilde dile getirmek istedim belki de? Fakat bir gerçek var ki, Apple ile mutluyum Adidas ile huzurluyum. Belki de bir Vespa ile daha farklı mutluyum… Çözemiyorum. Ama tavsiye ediyorum. Sizi ne mutlu ediyorsa onlarla devam edin. Değişiklik bazen önemlidir evet, ama radikal kararlar da almadan önce iyice düşünün derim.

Sevgilerle…

Lütfen bir cevap yazın.

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi:
search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close