Son yazımda bu sayfada takipçilerimle, “bir ayrılık serüveni” sonrasını kelimelerle gün gün ifade etmeye çalışmıştım. Yaklaşık 3 ayı bulan bu süreçte yakın çevremde dahil olmak üzere bir çok kişiden olan bitenler ile ilgili geri bildirimler aldım. Ve hala da almaya devam ediyorum…
Evet kafam karışık. Bundan sonra ne olacağını bende bilmiyorum ancak, süreçle ve kendimle ilgili sizlere bir kaç ufak açıklama yapma gereği duydum. En güzel yerin de tabi ki Onurun Düşünceleri olduğuna karar verdim. Devlet sırları paylaşacak değilim sizlerle. Ya da kimsenin bilmediği bir gizemi de paylaşacak değilim. Sadece ve sadece kendimle ilgili belki de merak edilen bir kaç basit not olacak yazacaklarım.
Daha çok bana gelen yazılı ve sözlü geri bildirimler ile ilgili yorumlarda bulunacağım. Bu geri bildirimler ve öneriler nereden geliyor diye merak ediyorsanız hemen anlatayım… Blog sayfamdan beni tanıyan ya da tanımayan kişilerden, sosyal medya hesaplarımdan, yüz yüze görüştüğüm yakın veya uzak çevremden ve aile bireylerimden. Gerçekten çok çeşitli dönüşler alıyorum; ancak hepsinin ortak tek bir önerisi oluyor günün sonunda. Benim asla kabul edemediğim bir öneri fakat şu an konumuz bu değil.
Gelen yorumlardan en çok beni düşündüren ve biraz olsun hak verdiğim konu; blog sayfamda dahil olmak üzere sosyal medyada sevdiğim kadından ayrı kaldığım süreçte onunla ilgili çok fazla özlem, korku, acı vb duygusal paylaşımlarda bulunmak. Bu konunun dışında başka konulara pek değer ya da önem vermediğimin düşünülmesi… Bu konuyla alakalı söyleyebileceğim şey; aslında hayatımda değer verdiğim bir çok şeyin olduğu. Sadece onları çok fazla kelimelere dökmeyi istemiyorum. Dünyada olan bitenlerle ilgilenmediğim, ailemi, işimi, arkadaş çevremi önemsemediğim gibi saçma düşüncelerin varlığı bile bana çok yanlış geliyor. Ancak hayatımda önceliklerimin bir sırası var. Bu sıralamada bazı konular, diğerlerinden daha önde. Bir de ben yazarak kafamı rahatlatmayı seven bir insanım. Çok fazla takıldığım konularda bir kaç satır karalayarak kendimi rahat hissediyorum. Blog sayfama baktığımda neredeyse son bir senedir sevdiğim kadınla ilgili yazıp durmuşum. Beraberken, ayrıyken fark etmeksizin yazmışım. Ve inanın bana sadece blog sayfam değil, dijital günlüğüme de bir çok şey karaladım. Demek oradakileri bir okusanız…
Bir diğer konu, genellikle yüz yüze konuştuğum çevremden geliyor; geçen bu üç aylık kısmi ayrılık sürecinde artık yoluma bakmam gerektiği konusu. “Bu dünyada tek aşık sen misin?” Ya da “sanki biz hiç mi aşık olmadık, seninki sevgi değil başka bir şey” gibi klişe ayrılık sonu arkadaş önerileri. Bu yorumlara genellikle okkalı cevabı içimden veriyorum. Neyse ki kimse o cevabı duymuyor. Sesli olarak verdiğim cevap ise genellikle; “haklısın, zaman her şeyin ilacıdır…” oluyor. Bu konuyla ilgili gerçek düşüncem; ki hayatımda belki de ilk defa bir kadına bu kadar fazla anlam ve değer yükledim, sonuna kadar savaşmam gerektiği oluyor. Bu şekilde düşünmemin sebebi ise ne bir hırs ne de başka bir şey. Tamamen kalbimde yaşattığım sevgi; hayallerim ve umutlarım. Bunlar gerçek olacak veya olmayacak inanın bilmiyorum. Sadece tek bildiğim, umutlarımın tükenmediği. Bunu sevdiğim kadına da söylüyorum. Tabi karşılığında aldığım cevap; basit bir cevaptan öte olmuyor. Ama bunlar benim hayallerimin peşinden koşmama engel mi? Asla…
Bir diğer gelen yorum ise; bu da genellikle Instagram hesabımdan geliyor, ne kadar romantik biri olduğum yönünde. “Çok güzel yazıyorsun” “tam bir aşk adamısın” “bence o kadın senin sevgini hak etmiyor” gibi gibi. Bu tarz yorumlara verdiğim cevap şu şekilde. “Hayır, tam bir odunum”. Ve “aşk adamı falan değilim, bildiğin standart bir erkeğim” şeklinde oluyor. Evet sevdiğim kadına aşığım, ve evet onunla ilgili duygu ve düşüncelerimi elimden geldiğince bu sayfalarda kelimelere gördüğünüz gibi döküyorum… Ama ortadaki en büyük gerçek; sadece ona yazıyorum. Sadece onun için yazıyorum. Yani bir başkası olsa böyle olmayacak, bu şekilde olmayacak biliyorum. Nasıl mı bu kadar emin olabiliyorum? Çünkü daha önce de bir çok birliktelik yaşadığım için bu kadar emin olabiliyorum. Bu sebeple ben ne romantik bir erkeğim, ne de bir aşk adamıyım… Sadece o kadını çok seviyorum ve kalbimde hissettiklerimi kelimelere dökmeye çalışıyorum.
Başlıkta da belirttiğim gibi… Dile kolay mı Aralık ayının 9’undan bu güne… Ne kadar zor olduğunu en iyi ben bilirim değerli takipçilerim, sırdaşlarım. Belki de çevremdekilerin söylediği gibi ucunda ölüm yok ya; elini sallasan ellisi… Öyle değil işte bunu bir türlü anlayamıyorlar. Herkes isterse elini sallasa ellisi. Ama insanın kalbinde bir tane varsa sadece onu istiyor hayatının geri kalanında.
Ben hep sevdiğim kadına içimdeki sevgiyi paylaşmayı önerdim. Çoğu zaman sen sevme, benim sevgim ikimize de yeter dedim. Bu hayatta beraber güçlü oluruz dedim. En mutlu anlarda da en zor anlarda da beraber her şeyi yaşayalım dedim. Ama nafile, galiba beceremedim…
Neyse ki kalbimizin en derinlerinde bilmediğimiz bir güç var ki bizi ayakta tutan. Hayallerimize, umutlarımıza ışık olan, en zor zamanlarımızda bizi yeniden doğrultan. Bu güç var olduğu sürece ben vazgeçmeyeceğim sevgili dostlar. Sevdiğim kadın için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğim. Varsa sizin de böyle bir sevdiğiniz, bu dediklerimi sakın unutmayın.
Sevgi her şeyden daha özeldir…
Sevilmeseniz bile sevin.
Sevgilerle…
“Onur SUSAN”
Olumlu sonuçlar için bütün yolları denemek insanı rahatlatır. Sonrasında pişmanlık duygusu yaşamazsın. Bazen birinin sevgisi ikisine yeter diyosun ama evet yetmiyor. Dünya tersine dönse de bu senin kararın.Takma veya romantiksin demeyeceğim içinden geldiği gibi yaşa bu senin kalbin güzel seven adam.
BeğenLiked by 1 kişi
Bu güzel düşüncelerin için teşekkür ederim.
BeğenLiked by 1 kişi
Miraç Çağrı Aktaş gibi yazıyorsun. Hislerini, duygularını, düşüncelerini… Devam et yazmaya. Harikasın. Güzel ve özel seven insan çok az.. Kimilerinin dökemediklerini döküyorsun, yol gösteriyorsun.. Her şey gönlünce olsun güzel ve özel seven adam…
BeğenBeğen
Bu güzel düşüncelerle yanımda olmanız beni çok mutlu ediyor. Teşekkür ederim sizlere.
BeğenLiked by 1 kişi
Asıl ben teşekkür ederim. Yazılarınızı okuyunca rahatlıyorum. Bir an gaza gelip yazayım diyorum ama sonra firenliyorum kendimi. Kimsenin ne dediğini umursamadan yazman güzel bir şey.. Bu arada bir şey değil. Başta söylemem gereken şeyi sonda söyledim. 😂😊. Bir sonraki yazını sabırsızlıkla beklicem..
BeğenBeğen
Peki yorulduysan geri aldığın cevaplardan Onur abi? Ya gerçekten karşındaki insan seni tamamen bitirdiyse? Ya hiç bi zaman tekrardan senin olmayacaksa sevdiğin insan yine de sevmeye değer mi bir ömür? Beklemeye değer mi kalbin açık..
BeğenBeğen
O kişiyi sevmeye değmez bir ömür. Haklısın tabi. Bu durumda zaten kaybeden o olur. Eğer sevgin kalbinin en güzel yerinden geliyorsa… Ama ben sevginin büyüsüne inanan bir insanım. O kişi olmaz belki başka biri olur; ancak sevgin gerçekten büyülüyse bir şekilde karşındaki bunu görecektir. Bu hepimiz için geçerli değil mi?
BeğenBeğen