Apple Konferansı Düşüncelerim

Geçen akşam üşenmeden Mertcan efendi ile bahçeye masamızı kurduk, yemeklerimizi hazırladık ve sabırla saatin akşam 8 olmasını bekledik… Sebebi çok net belliydi. Yeni iPhone ve Apple Watch’ların nasıl olacağını merak edip duruyorduk.

Gerçi sürekli yabancı kaynaklardan görselleri ve haberleri takip edip nasıl bir cihaz ile karşılaşacağımızı biliyorduk, ancak Tim Cook’un çıkıp bunları anlatması ve hınca hınç dolu konferans salonunun atmosferi bizi daha çok heyecanlandırıyordu.

Apple’ın Geliştirici konferansında tanıttığı IOS10 ve Watch OS3 hakkında gerekli bilgiye sahip olduğumuz için konferanstaki kısa anlatımların bizim için pek bir albenisi yoktu. Ve benim asıl değinmek istediğim kesinlikle yeni cihazlardı. Yani tasarım ve donanım. Yazılım konusunda IOS benim için tek kelimeyle mükemmel. Watch OS’da keza öyle… Peki gel gelelim yeni iPhone 7 (Plus) ve Apple Watch beni yeteri kadar tatmin etti mi?

Dürüst olmak istiyorum ki, Steve JOBS’tan sonra Apple tasarım ruhunu ciddi anlamda kaybetmeye başladı. Tamam Jonathan Ive hala baş tasarımcı ancak ekibinin pek iyi çalıştığını söyleyemeyeceğim… iPhone SE’den sonra (iPhone 5 kasasının birebir aynısı) iPhone 7’de tasarım açısından tam bir hayal kırıklığı oldu benim için.

Tüm bu düşünceler bir Apple aşığı olarak bana ait baştan belirtmek isterim. Apple Watch hakkında çok kısa düşüncelerimi paylaşacağım. Series 2 denen yeni cihaz zaten beklediğim gibi tasarım açısından değişikliğe uğramadan bir kaç ufak yeni özellikle geldi. GPS ve 50m su geçirmezlik kesinlikle güzel. Yeni işlemci olması gerektiği gibi. Bunun dışında seramik Edition’da Apple kalitesine yakışır cinsten. Nike versiyonu kayda değer değil, ancak HERMES gibi özel bir seri olması Nike hayranlarını sevindirecektir… Kısacası Apple Watch zaten olmuştu şimdi biraz daha olmuş 🙂

Peki iPhone 7? Sadece anten çizgisinin ve kameranın değişmesi dışında kasa tamamen iPhone 6 serisi ile aynı. Home tuşu mekanik değil. Peki; bu gerçekten güzel bir özellik. 3.5mm kulaklık portunun kalkması da radikal bir değişiklik. Ancak kasa aynı kasa. Çerçeveler aynı kalınlıkta, ekran çözünürlükleri aynı. Parlaklık ve renk skalası artmış ancak Plus ile normal seri çözünürlükleri değişmemiş. Performansa etkisi eminim çok iyidir, ama insan şu çerçeveleri inceltir bir nebze… Jet Black inanılmaz güzel gözüküyor. Ama daha ürün tanıtılır tanıtılmaz resmi web sitesinde minik puntolarla uyarmış Apple bizi; Jet Black alacaksan çizilmeleri kabul edeceksin, yok kabul etmiyorsan gidip bir de koruyucu kılıf alacaksın… Ben ne anladım bu Jet Black serisinin güzelliğinden. Premium bir görsellikte cihaz alıyorsun ama çizilmesin diye bir de kılıf alıyorsun. Bence bu olmamış.

Kamera inanılmaz, yeni işlemciler inanılmaz, Home tuşunun Taptic Engine ile çalışması inanılmaz, Stereo hoparlörler güzel, su geçirmezlik güzel ama kasa aynı… Apple değil miydi yıllarca tasarımın en önemli kavram olduğunu hayatımıza sokan? Apple değilmiydi görselliğin her zaman ön planda olduğunu bize öğreten? Ben donanımdan ziyade görselin her zaman Apple cihazlarını ön planda tuttuğunun savunucularından olmuşumdur. Diğer markalar donanıma önem verirken, Apple öncelikle görsele ve kullanım kolaylığına önem verirdi. Çünkü Apple cihazları inanılmaz donanımlara sahip olmasa da zaten performanslı ve sorunsuz çalışırdı.

Neden iPhoen 7’de hala aynı kasayı kullanıyorsun Apple? Tasarımcıların Infinite Loop’ta ne yapıyor bize açıklar mısın? Sevgili Tim Cook; stratejin ne bilmiyorum ama bu güzel iPhone 7 donanımlarını güzel bir kasa ile tamamlayabilirdin.

Peki kasa dışında göze batan kötü bir tarafı var mı iPhone serisinin? Bana kalırsa yok. Kamera kesinlikle olmuş. Home tuşu bana kalırsa devrimsel bir özellik. Su geçirmezlik, çooook geriden gelinen ama güzel bir özellik. Jet Black kasa çekici. Stereo ses, güzel. Airpods kulaklıklar, teknolojik. iPhone 7 ve Plus kesinlikle güzel cihazlar. Kapış kapış gidecekler. Ve gidiyorlar da. Ancak ben iPhone 6 Plus’ımla yeni kasayı bekliyor olacağım…

Sevgilerle…