Oyuncaklarımla Ne Yapıyorum?

Aslında kendi çapımda bu aralar, teknoloji ile ne kadar iç içe olduğumu gözlemlemeye karar verdim durup dururken. İyi mi yaptım kötü mü yaptım bilemiyorum. Fakat kısaca kullandığım cihazları ve onlarla neler yaptığımı sizlerle paylaşmak istedim.

Öncelikle şunun farkına vardım ki; artık eskisi kadar teknolojiye bir hevesim kalmadı. Hala teknoloji gündemini elimden geldiğince takip ediyorum ancak, çok net bir şekilde ortada ki onlara sahip olabilme hislerimi büyük ölçüde yitirmeye başladım. Bunun ana sebebini de yaşıma ve getirmiş olduğu olgunluğa bağlıyorum. Sanırım ilgi alanım yön değiştirmeye başladı bile. Peki gel gelelim gün içerisinde hangi cihazları kullanıyorum ve onlarla neler yapıyorum.

Macbook Air: Eve vardığım zaman internetten güncel haberleri ve makaleleri okumaktan tutun da müzik dinlemeye kadar evdeki vaktimin büyük çoğunluğunu bu cihazım karşısında geçiriyorum. Blog sayfama hazırladığım makaleler, iPhone’um ile çektiğim fotoğrafların düzenlenmesi, müzik listelerim ve diğer bir çok şeyi bu cihazıma borçluyum. Evet kesinlikle kullanmaktan büyük keyif alıyorum. Hatta yanımda taşımaktan da…

iPhone: Sadece duş alırken yanıma alamadığım bu cihazım benimle her yerde. Kimin telefonu artık bu zamanda elinden düşüyor ki? Kimsenin. Benim de öyle. Ancak bu sürekli onu kurcaladığım anlamına gelmemeli. İhtiyacım olduğu zamanlarda kullanıyorum onu. İhtiyaç dışı durumlarda ise her zaman yanımda. Ve benimle olmasından keyif duyduğum en önemli cihazlarımdan biri.

Apple Watch: Daha önceki makalemde belirttiğim gibi sürekli kolumda. Ancak bu cihazımı da sürekli kurcalamıyorum. Sadece görevini yerine getirmesi gerektiği anlarda onunla etkileşim halinde oluyorum. Fazlası yok.

Mac Mini: Radikal bir karar ile yeniden televizyonuma bağladım ve uzun süredir açıp kapama düğmesine bile basmıyorum. Mutluyum!

iPod Classic: Uzun bir süredir çekmecemde ara ara elime alıp dokunmam için beni bekliyor. Belirli dönemlerde elime alıp dokunmak, açıp kapatmak ve sadece zevk için bir iki parça dinlemek hoşuma gidiyor. Artık kullanmıyorum. Mutluyum!

Aslında fikirlerimin belirtmek istediği büyük bir gerçek var. Teknolojik oyuncaklarla etkileşim süremi ciddi anlamda kıstığımın farkına vardım bir süredir. Çünkü müzik dinlemek dışında sürekli kitap okumaya çalışıyorum. Araştırmalarımı ve diğer şeyleri tabi ki Macbook ile yapıyorum. Ama bu durum, onu faydalı işler için kullandığım için bana farklı bir haz veriyor.

Gerçi ortada o kadar büyük bir gerçek var ki; teknolojinin hayatımızın her anına çok ciddi anlamda işlemiş olduğu… Ne kadar uğraşırsak uğraşalım engelleyemiyoruz. Sadece etkileşim oranını düşürmeye çalışıyoruz ve bunda da belirli bir seviyeye kadar başarılı olabiliyoruz.

En azından ben artık 3 cihazın hayatımda yeterli olduğu kanısına vardım. Bundan daha fazlasının da hastalık seviyesine doğru gitmenin bir başlangıcı olduğunu düşünüyorum. (Eskiden 3 cihazım dışında iPad ve iPod’umu da düzenli olarak kullanırdım. Hatta Apple TV almama ramak kalmıştı.)

Şimdiki yeni hastalığım araştırmak, okumak, öğrenmek ve bol bol egzersiz yapmak.

Sevgilerle…