İnsan Kendini Tamamlayanı Mı Arar?

Satış deskinde oturuyoruz… Konu nereden nereye geldi, nasıl geldi hatırlamıyorum… Enerji, çakra, bütünlük, sinerji, ilişki, yaşam… O başlıktan diğerine atlayıp duruyoruz. Herkesin yorumları var. Farklı görüşler var. Fikir birlikleri var. Ama ortada net bir şey yok. Bütünlüğü sağlayamıyoruz. Karşı bir görüş kesin ortaya çıkıyor… Dedim ya; konu başlıkları o kadar çok ki… Hava zaten çok sıcak. Avm sıcak. Güneş o kadar güzel vuruyor ki bulunduğumuz yere. Eski hava alanına baktığımızda devam eden inşaatı görebiliyoruz. Gökyüzü masmavi. Müze mi yapılacakmış neymiş… Kubbeli alan da neyin nesiyse. Yılların hava alanı ne hale geldi. Hala inen kalkan uçaklar var. Tek tük bile olsa arada onlara bakıyoruz… Sohbet tüm sıcaklığıyla devam ediyor. İnsan gerçekten karşısındakinde, kendinde olmayanı mı arar? Kendini tamamlayanı mı arar? Yoksa ortak noktaları çok olanı mı arar? Keyif aldığı şeylerden keyif alanı mı arar? Birimiz öyle diyoruz, ötekimiz böyle. Ama sohbet çok ciddi. Hepimiz ilişki doktoru olmuşuz sanki. Tüm bu bilmişliklerin üstüne herkes aynı noktada birleşiyor; benim yıllardır hayatımda kimse yok ki? Eee nereye gitti dakikalardır yapılan o bilimsel görüşler, düşünceler, fikirler? Nasıl da bir araya gelmiş beceriksizler aynı anda tek bir yerde, koca yer yüzünde. Haydi onu da geçtim, Florya’nın göbeğinde… Nereye gitti birbirini tamamlamalar. Hani o birlikte paylaşılınca mutluluk katan anlar? Ne diyeydi dakikalarca süren o atıp tutmalar. Avm sakin. Birer yudum alıyoruz kahvelerimizden. Hepimiz de takıntılıyız hani; ne şeker, ne süt kahvemizde. İlle de Americano. Sade olacak kesinlikle. Benim ki uzun çekim, az su. Yeni keşfettim. Kafası daha güzel oluyor. İçmesi de daha keyifli. Sohbet bir ara ilişkilerde kaçış alanlarına geliyor. Hani bekarlar tayfası doğru ilişkiyi buldu da bunun kaçış noktaları kalmıştı. Şimdi ona geldik… Kahve yerine başka bir şeyler mi içseydik acaba? Ahkam kesmek ne kolay uzaktan. Bu sohbet asla bir noktada birleşmeyecek belli oluyor. Kahvelerimiz artık son yudumlarımızı almamızı bekliyor. Birimiz birazdan toplantıya girecek, ötekimizin özel dersi geliyor… Diğerinin yapması gereken aramalar var. Öteki de okuluna gidecek. Yani profesörlerin hepsinin yapması gereken asli işleri var. Ya da ilişki doktorlarının mı desek? Yıllardır ilişkinin “i”sini beceremeyen profesörler topluluğu. Yok yok bilmişler topluluğu… Davulun sesi uzaktan ne hoş geliyor hepimize.

Lütfen bir cevap yazın.

search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close