Senin Allahın Yok! (mu)

– Haydi Mami ben hazırım. Halledelim şu işi. Gitmişken yemek de yiyelim.
– Tamamdır abi. Üstüme bir şey giyip geliyorum. Merve’de bizimle gelecekmiş.
– Gelsin gelsin.

– Abi şu lanet yolda bir kere de trafik olmasa şaşarım.
– Sen boş ver şimdi. Haydi açıyorum güzel bir şarkı. Herkes tek atıyor sırayla tamam mı?
– Tamam abi ilk şarkı senden gelsin o zaman…

15 dakikalık Mall of İstanbul yolunu en az 30 dakikada tamamlayacağımıza adım gibi eminim. Elimde telefonum müzik seçerken, bir yandan da önce alış verişi mi tamamlasak ya da yemek işini mi aradan çıkarsak diye plan yapıyordum… Anlayacağınız kafamda deli sorular.

” Artık demir almak günü gelmişse zamandan, meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan… “

Sessizlik… Mami’nin suratıma baktığını gördüm. Merve ise arka koltukta eline telefonunu almış Instagram’da dolaşıyor… Çalan şarkıdan haberi bile yok eminim. Ama Maminin o şaşkın bakışını sol yanağımda rahatlıkla hissedebiliyordum. Bir süre kafamı ona çevirmeden öndeki arabanın plakasına bakıp durdum.

” Bir çok giden, memnun ki yerinden… Çok seneler geçti, çok seneler geçti… Dönen yok seferinden…”

Sessizlik bir an için Mami ile bozuldu…

– Abi. İstersen şuradan döneyim aracı şarampole yuvarlayayım ister misin? (abartı gülüşmeler…)
– Saçmalama Mami. Ne var işte Hümeyra şiir gibi söylemiyor mu?
– Zaten şiir değil mi abi bu? (iğrenç espiri sonrası yine gülüşmeler…)
– Ne şimdi Erkan Erkan espirisi mi bu?
– Abi bu daha iyisi. (kahkahalar)

” Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler. Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler…”

– Mami bırak goygoyu. Şu sözlerin güzelliğine bakar mısın?
– Ya abi gözünü seveyim. Arabanın içinde trafikteyiz. Ne sevgilisi, ne beklemesi.
– (Merve) Ya ben seçim yapayım. Bu ne böyle çok seneler geçti deyip deyip duruyor.
– Merve sen ne anlarsın bu anlamlı sözlerden.
– Aman umrumda değil zaten. Ezel çalalım.
– Dizi değil miydi o? (iğrenç espiri sonrası gülüşmelere devam)

Tabi Hümeyra’nın muhteşem yorumu tabiri caizse hiç oldu. Seçim sırası Mami’deydi..

– Mami o zaman sen seç listenden. Ancak seçimi cihaza bırak. Karıştır modunda çal. Bakalım ilk şarkı ne çıkacak. Onu dinleyelim.
– Geliyor abi bekle…
– Göreceğiz bakalım.

” Ten beyaz saç kızıl güller. Kahkahasında bülbüller. Kirpiği kapkara tüller. Ben o afete vuruldum…”

Haydaaaaa. Cihaz bile bizden güzel seçim yaptı. Hepimiz birbirimize baktık ve başladık Levent Yüksel’e eşlik etmeye.

” Yarin gözü yüksekte benim bir kuru aşkım var. Düşmanlarım nisbette be hey KARA VİCDANLI YAR! Yağdı saçlarıma genç yaşımda lapa lapa kar. ZALİM…
Senin ALLAHIN YOK! “

Coştuk bir kere. Trafik falan umrumuzda değil. Bağıra bağıra söylüyoruz.

” Göz değil nakış mübarek, bendeki aşk değil ibadet… Elleri sevdi nihayet, Ben ebedi saadetten kovuldum… Gölgemi aldım yanıma, vurdum hasretin yoluna… Benzedim bahtsız Mecnun’a. Yüce Mevla’ya sığındım…”

” Seyret perişan halimi bende akşam olmakta. Dostlar seyrelmiş beyhude lafla vakit dolmakta. Avare oldum, serseri oldum terk-i diyarda.”

” ZALİM! Senin ALLAHIN YOK! (mu)

Aklımızda ne alış veriş kaldı, ne açlık… Trafiğin ortasında daldık mı mazinin karanlığına.

Aydınlık yollar bulmaya…

---