Kısaca 2016 ve Ben

Geçen sene başlangıcını yaptığım bu yıl sonu özetinin ikinci yılıyla karşınızdayım… Geçen sene 2015’in özetini geçmiş ve bu sayfalarda sizinle paylaşmışım. Sıra geldi 2016 özetine. Hafızamı bayağı bir zorlayacağım kesin. Hatta bol bol dijital günlüğüme de göz atacağım su götürmez bir gerçek. Ancak kısaca 2016’nın özetini ay ay paylaşmak istiyorum.

Haydi başlayalım…

2016’nın Ocak ayının hatırımda kalır olaylarının başında Dou bey’in izinli olduğu günde onun masasına oturup şöyle bir taklidini yapıp bir de üstüne fotoğraf çekmem olmuştu sanırsam. Ayrıca ekip olarak güzel bir KafePi toplantısı yapmış ve güzel vakitler geçirmişiz. Bunların dışında pek de enteresan bir şey yaşamamışım.

Şubat ayının aklımda kalır hatırası Doğucan ve Şevki ile yaşadığım hararetli tartışma olmuş. Hatırlıyorum da sağlam bir curcuna yaşamıştım. Anlık parlamalar benim cici özelliklerimden biridir. Ayrıca Apple Watch’um için de Ali Express’den çakma kayış siparişi yapmışım. Bu arada o çakma kayışı spor yaparken hala kullanıyorum. Orijinal kayışları da gün içerisinde takıyorum. Dahice!

2015 mart ayı çok güzel geçmişken 2016 mart aynın hatırda kalır tek yani Taksim’deki canlı bomba olmuş diyebilirim. Canlı bombanın yanında çakma kayışım da gelmiş ve bu tarihlerde kullanmaya başlamışım. Ancak bunların yanında en hatırlanacak bir diğer anı ise, Rami Camisinin girişindeki demir kapıya kafamı çarpmam olmuş. Şimdi düşündüğümde o günü dün gibi hatırlıyorum. Sanırım yukarıdan bana gelen bir mesajdı bu. 

Nisan ayının en güzel olayı bizim şu kıran kırana süren halı saha maçlarımızın başlaması olmuş. O kemik ve kan seslerinin geldiği halı saha maçlarımızın zaten hikayelerini bol bol sayfamda sizlere anlatmıştım. Nisan aynın bir diğer olayı da merkez ofiste verilen satış eğitimi olmuş. Kendi tasarımım olan Ray Ban gözülüğümün siparişini de bu ay içerisinde vermişim. Ama aynı ay içerisinde sanırım ürün gelmemiş. Onu not almayı galiba unutmuşum.

Şu an hala doğruluğunu sorgulmaya devam ettiğim boşanma kararım… İş yerinden arkadaşım Cenk ile iddia tutturmamız… Burcu ve kalorifer peteği hayalim… Ayrıca müdürümüz Bülent beyi’de yeni kulübüne uğurlamışız… Fazla özet oldu ama Mayıs ayından bu kadar yeter. Fazlası zarar.

Haziran ayını hiç anlatmak dahi istemiyorum… (Y)… Ve milyonlarca kez senden özür dilerim YELENA. Parantez içindeki Y, Yelena değil…

Temmuz ayında herkesin aklına darbe girişimi geliyor. Ancak benim aklıma boşanma geliyor. O dönem mutluluktan havalara uçarken şu an için kendimi biraz sorgulamıyor değilim. Gerçekten gerekli miydi? Olacaksa da o şekilde mi olmalıydı. Sanki karşı tarafa biraz haksızlık yapılmamış mıydı? Annem de bu süreçte Temmuz ayında yanıma gelmişti. Ve süreç sonrası bana yardım etmişti.

Ağuston ayında büyük anne evine geçmişim. Zaman bu kadar çabuk geçiyor muydu? Tek başıma yaşamaya başlamış, geceleri sessizce uykuya dalmışım. O ilk günü de sanırım hiç unutmayacağım. Büyük anne evini temizlemek ciddi anlamda uzun sürmüştü. Ve artık evde tek başına olmuştum…

Eylül ayına geldik… Yamaha Deligh’t… Senelik izin ve bol bol dinlenme. Yelena ve Sanechka. Yani onlara kısaca AŞK diyeceğim. Hızlı ama güzel geçen bir Eylül ayı olduğunu çok net olmasa da hatırlıyorum. Bu arada Utku’da işe başlamış. Çabuk adapte olmuştu. Bize katkısı daha ilk günlerde kendini göstermişti.

Ekim ayı harcama ayı olmuş meğer daha dijital günlüğüme bakar bakmaz moralim bozuldu 🙂 Scooter’ın 1000’lik bakımı ve bebek sahili keyfi… Dou bey ve Nilay hanıma sevgiler yeniden… Güzel şeyler de olmamış değil. Sanechka’yı yine görmüşüm ve keyifli vakitler geçirmişim. Kıran kırana geçen bir halı saha maçından yine galip ayrılmış ve bir kilo baklava yemişiz. Son olarak da MR.Robot dizisinin 2. sezonuna başlamış ve bitirmişim.

Geldik mi Kasım ayına… Kasım ayının güzel hatıralarından biri yıllar önce güzel serüvenler yaşadığımız Cihan’ın AVM’ye gelerek beni ziyaret etmesi oldu diyebilirim. Ayrıca Dou beyin şatoda Utku’nun da katılımıyla erkek toplantıları yapmışız. Kısaca gıybet’de diyebiliriz. Mahallede Özkan amcam ile karşılaşmışım. Hatırlıyorum scooter üzerinde kısa bir sohbet geçmişti aramızda. Ayrıca Eda hanımın eşlik ettiği güzel bir ekip kahvaltısı da yapmıştık. O gün de kesinlikle güzel ve keyifliydi.

Aralık ayı zaten taze… Çok fazla yazacak şey yok. Aralık ayının başında kısaca AŞK ile Cevahir’de aile toplantısı yapmışız ve güzel vakitler geçirmişiz. Soğuk günlerimi de amcamlarda geçirmeye devam etmişim… Hatta şu satırları bile amcamda yazdığım işe Aralık ayı ile ilgili çok fazla esrarengiz olay olmadığını söylemeliyim. 

2016 işte bu şekilde monoton ama bir o kadar da ihtiraslı geçmiş diyebilirim. Bana kalırsa bir çok tecrübenin beni bulduğu bir yıl oldu demeliyim. Bundan sonra alacağım kararların üstünde uzun uzun düşünecek ve iyice tarttıktan sonra icraata geçeceğim.

Sevgilerle…